TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmeleri sırasında, muhalefet milletvekilleri sert eleştirilerde bulundu. Bir milletvekili, iktidarın Anayasa'ya aykırı uygulamalarına dikkat çekerek, seçilmiş belediye başkanlarına kayyum atanmasını eleştirdi. Bu uygulamanın Anayasa'nın değil, iktidarın keyfi bir pratiğinin ürünü olduğunu savundu. Ayrıca, iktidar partisinin genel başkanına, kendi belediye başkanıyla görüşme izni verilmesindeki gecikmenin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bu durumun, siyasi baskı ve keyfi uygulamaların bir göstergesi olduğu belirtildi. Türkiye'nin birinci partisinin liderinin bile böyle bir engelle karşılaşmasının, demokratik süreçlere olan saygısızlığı açıkça ortaya koyduğu ifade edildi. Milletvekilleri, yasal hakların engellenmesinin kabul edilemez olduğunu ve Anayasa'ya uygun davranılması gerektiğini dile getirdi.
İnsan Hakları İhlalleri ve Cezasızlık
Bir diğer milletvekili, gözaltında kayıplar ve insan hakları ihlallerinin uzun süredir devam eden bir devlet politikası olduğunu iddia etti. Yıllardır süren hakikat arayışının, yargı baskısı ve polis şiddetine rağmen devam ettiğini söyledi. Verilen istatistiklere göre, çok sayıda kayıp olayına ilişkin soruşturmaların sürüncemede kaldığı ve cezasızlığın yaygın olduğu belirtildi. Bu durumun, insan hakları konusunda ciddi eksikliklerin olduğunu gösterdiği vurgulandı. İnsan Hakları ihlallerinin önlenmesi ve faillerin cezalandırılması için acil adımlar atılması gerektiği savunuldu. Hukuk sisteminin işlemesi ve adaletin sağlanması için güçlü bir iradeye ihtiyaç olduğu ifade edildi. Devletin arşivlerini açarak, bu konuda şeffaflık sağlaması istendi. Uzun yıllardır süren bu durumun acilen son bulması için çağrı yapıldı.
Noterlerin Yeşil Pasaport Sorunu
Bir başka milletvekili, noterlerin yeşil pasaport sorununu gündeme getirdi. Türkiye'de binlerce noterin olduğunu ve bunların bir kısmının yeşil pasaport başvurularının reddedildiğini belirtti. Devletin mührünü verdiği noterlere yeşil pasaport verilmemesinin mantıksız olduğunu savundu. Bu durumun, noterlerin mesleki faaliyetlerini olumsuz etkilediğini, uluslararası alanda işbirliklerini kısıtladığını ve mesleki haklarını ihlal ettiğini vurguladı. Noterlerin karşılaştığı diğer sorunlar da dile getirilerek, ilgili kurumların bu konuda acil adımlar atması istendi.