Cumhuriyet tarihinin ilk askeri darbesi 27 Mayıs'ın ardından idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in hayatı boyunca darbelere ve darbecilere karşı olan tavrı, eski özel kalem müdürü Prof. Dr. Serhan Yücel tarafından anlatıldı. Yücel, Aydın Menderes'in Demokrat Parti Genel Başkanlığı döneminde (2 yıl) özel kalem müdürlüğü görevini üstlendiğini ve Aydın Menderes'in vefatının 13. yılı dolayısıyla AA muhabirine açıklamalarda bulunduğunu belirtti.
Aydın Menderes ve Demokrat Parti'nin Yeniden Doğuşu
1992 yılında çıkarılan bir kanunla kapatılan partilerin açılmasına imkan sağlandı ve Demokrat Parti tekrar faaliyete geçti. Bu dönemde Aydın Menderes'in ismi, Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin siyasi bir araya gelmesi için öne çıktı. Yücel, Aydın Menderes'in başlangıçta Demokrat Parti'nin yeniden açılmasına sıcak bakmadığını ancak partiye gelen çok sayıda mektubun "Demokrat Parti Genel Başkanı Aydın Menderes'e" şeklinde gönderildiğini, bu durumun da fikrini değiştirmesinde etkili olduğunu aktardı. Menderes, daha sonra Büyük Değişim Partisi'nden ayrıldı ve kongreyi kazanarak Demokrat Parti Genel Başkanı oldu. Bu durum, 1960 darbesinden sonra 34 yıl sonra Demokrat Parti'nin tekrar bir araya gelmesi anlamına geliyordu. Aydın Menderes'in Demokrat Parti ile olan bağları babasının mirasından çok daha derin ve kişiseldi.
Aydın Menderes'in Siyasi Kimliği ve Demokrasiye Bağlılığı
Aydın Menderes, Demokrat Parti'nin kurulduğu yıl doğdu ve 4 yaşındayken babasının Başbakan olduğunu gördü. Siyasetin yoğun konuşulduğu bir evde büyüyen Menderes, babasının Adnan Menderes olmaması durumunda da siyasetle ilgilenecek bir kişiliğe sahipti. Prof. Yücel, "Aydın Menderes'te, belki babasından da çok bir siyasetçi hamuru vardı." ifadesini kullandı. Aydın Menderes, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 14 yaşında Ankara'ya geldi ve 17 Eylül 1961'de babasının idam edildiğini öğrendi. 15 yaşında bir çocuğun babasının idam edilmesi travması, Aydın Menderes'in hayatını derinden etkiledi. Babasının idamında kullanılan eşyaların kendisine teslim edilmesi ve idam masraflarının icra yoluyla istenmesi gibi olaylar, Aydın Menderes'in yaşadığı acıların bir göstergesiydi. Babasının idam fotoğraflarının yayımlanmasından da rahatsızlık duyan Menderes, bu olaylar üzerinden siyaset yapmayı asla doğru bulmadı. Bunun yerine, babasının mirasını demokratik değerler ve insan hakları savunuculuğu yoluyla yaşatmayı tercih etti.
Başbakanlık Teklifi ve Aydın Menderes'in Demokrasi Vurgusu
Aydın Menderes'e Başbakanlık teklifinin yapıldığını belirten Yücel, dönemin önemli siyasi figürleri Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın bu teklifi yaptığını söyledi. Türkiye'de yaşanan siyasi tıkanıklıkta, Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi arasında uzlaşmazlık vardı. O dönemin şartlarında, ilk akla gelen isim Aydın Menderes'ti. Ancak geçirdiği trafik kazası nedeniyle bu görevi üstlenemedi. Yücel, Aydın Menderes'in babasıyla yeterli ilişki kuramadığını, 14 yaşına kadar baba şefkatinden mahrum kaldığını da vurguladı. Babasının idamından sorumluları asla kötülemeyen Aydın Menderes, darbeyi Türk ordusuyla özdeşleştirmedi, cuntanın yaptığı yanlış bir hareket olarak gördü. Aydın Menderes, hayatı boyunca darbelere ve darbecilere karşı duruşunu sürdürdü ve demokrasiye olan bağlılığını her zaman korudu.