Kadınların Sessiz Çığlığı
Batı Anadolu'daki bir şehirde, Kent Konseyi tarafından düzenlenen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinliği, hüzünlü bir güzelliğe sahne oldu. Parkta kurulan bir dilek ağacına, kadınlar umutlarını ve isteklerini yazdıkları notları astılar. "Şiddet bitsin," "Kadınlar gülsün," gibi yürek burkan dilekler, ağaç dallarında sallanırken, etkinliğe katılanların yüzlerindeki ifade, toplumdaki derin yarayı gözler önüne serdi. Etkinlikte turuncu balonlar ve şemsiyelerle parkın renklendirilmesi, gerçeği gizleyemedi. Dilek ağacı, yalnızca kadınların değil, tüm insanlığın umudunu simgeliyordu. Bu umut, şiddetin bitip, eşitliğin ve huzurun hakim olduğu bir dünya kurma çabasıydı. Çocukların geleceğinde şiddetin olmaması, gelecek nesillerin daha güvenli bir dünyada büyümesi için dilekler dile getirildi.
Rakamlar Konuşuyor
Dünya Bankası verilerine göre, 15-44 yaş arası kadınların şiddet nedeniyle ölüm oranı, kanser, sıtma, trafik kazası ve savaşlardan kaynaklanan ölümleri geride bırakıyor. Bu dehşet verici istatistikler, şiddetin boyutunu ve acil müdahale ihtiyacını gözler önüne seriyor. Birleşmiş Milletler'in raporlarına göre ise, dünyada yaşayan her üç kadından biri hayatı boyunca fiziksel, psikolojik veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu rakamlar, önlenebilir bir felaketi göstermektedir. Özellikle genç kızlar, yaşlı kadınlar ve göçmen kadınlar daha büyük risk altında. Bu durum, toplumumuzdaki derin eşitsizliklerin bir göstergesidir. Şiddetin ardındaki toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenleri ele alarak, daha kapsamlı çözümler üretmek gerekiyor. Bu sayılar sadece rakamdan ibaret değil, gerçek hayatları temsil eden, kaybedilen hayatları ve yıkılan aileleri simgeleyen birer trajedi.
Değişim İçin Çağrı
Kent Konseyi Başkanı, yapılan açıklamada, 25 Kasım'ın sadece bir gün değil, her gün mücadele edilmesi gereken bir konu olduğunu vurguladı. Kadınların yaşamlarının her alanında karşılaştıkları cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, sömürüye ve şiddete dikkat çekildi. Toplumu, kurumları ve ilgili tüm tarafları, kanunları uygulamaya ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için etkin bir mücadele vermeye çağırdı. Bu mücadelede, toplumun her kesiminin sorumluluk alması, eşitlik bilincini yaygınlaştırmak ve şiddete karşı sıfır tolerans politikasını uygulamaya koymak şart. Eğitim, farkındalık çalışmaları ve etkili yasal düzenlemeler, bu mücadelede önemli rol oynuyor. İşte bu nedenle, her bireyin sorumluluğunu alarak, bu mücadeleye katılması ve birlik içerisinde hareket etmesi büyük önem taşıyor. Sadece yetkili kurumlar değil, tüm toplumun işbirliğiyle şiddete son verilebilir.